DOLAR
32,52 +0.06
EURO
35,01 -0.09
ALTIN
2.438,74 +0.10
BIST
9.717 -0.05
BITCOIN
64.500 +0.33
12

Jean Paul Sartre: Nobeli Neden Reddettim?

Jean Paul Sartre, Nobel'e layık görülmesine rağmen reddetti. Nobel'i reddetmesinin sebepleri neydi?

KİTAP 20.02.2020, 14:53
Jean Paul Sartre: Nobeli Neden Reddettim?

Şahsi sebeplerim şunlar: Red, o anda içimden gelmiş bir karar, bir davranış değildi, ben resmi payelere her zaman dirsek çevirdim. Harpten sonra 1945′te, Legion d’honneur verilmek istendiği zaman da, hükümette pek çok dostum bulunduğu halde reddettim. Gene bazı dostlarım beni yeterli görmelerine rağmen, Collège de France’a girmeyi de kabul etmedim.

Bu tutumun temelinde benim, yazarın görevine dair anlayışım var. Siyaset topluluk ya da edebiyat meselelerinde bir tutumu benimseyen yazar, bence ancak kendi imkanlarını, yani kalemini ve kağıdını kullanmalıdır. Kabul edeceği her paye, okuyucularını bir etki karşısında bırakır ki işte ben bunu istemiyorum. İmzamı “Jean-Paul Sartre” olarak atmakta ”Jean-Paul Sartre 1964 Nobeli” diye atmak, aynı şey değildir, diyorum.

Objektif sebeplerim ise:

Kültür alanında bugün yapılabilecek tek şey, Doğu ve Batı kültürlerinin bir arada ve barış düzeninde yaşamaları için mücadele etmektir. Hemen sarmaş dolaş olsunlar demek istemiyorum ki kültür arasındaki karşılaşmanın zorunlu olarak anlaşmazlık şekline bürüneceğini bilmiyor değilim, ama bu karşılaşma, işe müesseseleri karıştırmaksızın, insanlar arasında, kültürler arasında olmalıdır diyorum. Bu iki kültürün çatışmasını ben, kendi varlığımda olanca derinliğiyle duydum, duyuyorum: Ben, bu çelişmelerden yapılmışım. Gönlüm inkar edilmez şekilde sosyalizmden, yaygın deyimiyle Doğu bloğundan yanadır; ama ben bir burjuva ailede doğmuş, burjuva kültürüyle beslenmişim. Bu durumum, iki kültürü bağdaştırmak isteyenlerin tümüyle işbirliği etmemi kolaylaştırıyor. Böyle de olsa ben daha iyinin sosyalizmden yanayım.

Varlıklarına bir diyeceğim olmasa da, yüksek kültür divanlarınca dağıtılan payelerden hiçbirini. Yalnız Batı’dan değil Doğu’dan da gelse kabul etmeyişim bu yüzdendir; ama bu demek değildir ki, biri çıksa da bana, böyle bir şey söz konusu değil, ama mesela Lenin mükafatını vermek istese onu kabul ederim. Hayır, onu da kabul etmezdim, edemezdim.

Nitekim Nobel günümüzde Batı bloğu yazarlarına ya da Doğu’da başkaldıranlara verilen bir ödül olarak görülmektedir. Mesela, Güney Afrika şairlerinin en büyüklerinden biri Neruda ödüle değer görülmemiştir. Herkesten fazla layık olduğu halde Louis Aragon düşünülmemiştir. Ödülün Şolokof’tan önce Pasternak’a verilmesi ve Sovyetlerden seçilmiş tek eserin memleketinde yasaklanmış ve ancak basılabilmiş bir kitap olması, esef edilecek bir durumdur. Halbuki karşı yönde bir davranış pekala dengeyi sağlayabilirdi. Cezayir savaşı günlerinde, 121’ler beyannamesini imzaladığımız sırada verilseydi, Nobel’i sevinçle kabul ederdim, zira o zaman bu mükafat sadece bana değil, uğrunda savaştığımız hürriyete de şeref kazandıracaktı. Ama bu olmadı, ben savaş bittikten sonra ödüle layık görüldüm.

İsveç Akademisinin gerekçesinde hürriyetten söz ediliyor: Çeşitli yorumlara açık bir kelimedir bu… Batı’da oldukça genel bir anlamı vardır; bana gelince, ben, bir çift daha pabucu olmak ve doyasıya yiyecek bulmak haklarında ve imkanlarında gerçekleşen, daha elle tutulur bir hürriyet anlayışına sahibim. Ödülü geri çevirmeyi, kabul etmekten daha az tehlikeli buluyorum. Kabul etmekle “Bağımsızlıktan taviz verme” diyebileceğim bir sonucu da benimsemiş olurdum.

Metis yayınları, 1.Baskı

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Günün Karikatürü Tümü

Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...

12
az bulutlu
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:49
Öğle 12:52
İkindi 16:39
Akşam 19:44
Yatsı 21:11

Gelişmelerden Haberdar Olun

@