DOLAR
32,45 -0.14
EURO
34,76 -0.65
ALTIN
2.436,51 +0.01
BIST
9.916 +2.05
BITCOIN
63.768 -0.96
12

İslam Öncesi Türk Tarihini Araştırma Zorlukları

Türkler çok eski çağlardan beri çok çeşitli serüvenleri olan kadim bir millettir.

MEVZU'YA GELENLER 16.02.2020, 20:40
İslam Öncesi Türk Tarihini Araştırma Zorlukları

Ancak bu tarihi kronolojik sistemin içerisinde İslamiyet Öncesi Türk tarihi derin köklerimizi anlamak ve bu gizemi çözmek için büyük bir önem teşkil ediyor. İslamiyet öncesi Türk tarihi birçok konuda halen gizemini koruyor. Bu nedenle bilimsel olarak araştırılması ve araştırılma aşamasındaki zorluklarının değerlendirilmesi gerekiyor.

Türkler Sibirya stepleri tundralar, taygalar, Orta Asya bozkırları ve Doğu Avrupa'nın ovalarına kadar olan kısaca Avrasya diyebileceğimiz çetin bir coğrafyada yaşamışlardır. Coğrafyanın bu kadar geniş ve iklim şartlarının gerçekten de çok zor olduğu bir alanda yaşayan Türkler, çok zor şartlara rağmen ancak hayatta kalabilmişlerdir. İslamiyet öncesi Türk tarihi, yazılı belgelerin ve kaynakların sınırlı olmasından dolayı aslında bir hayli zor ve problemli bir alandır. Bu dönemde yaşamış Türk boyları bilindiği gibi yerleşik ve tarıma dayalı bir yaşam tarzı benimsememiştir.Türklerin tarih sahnesine ilk çıktığı Kuzey Sibiryada taygalalarda ve tundralarında da Ren geyiği ve avcılıkla uğraştıkları bilinmektedir. 

Günümüzde de Moğolistan bozkırlarında Dukhalar bu şekilde yaşamaktadır..Daha sonra güneye bugünkü Moğolistan ve Çin'in kuzeybatısındaki bozkırlara yerleşmişlerdir. Buradaki iklim ve coğrafya şartları etrafının yüksek dağlarla çevrili olması ve Büyük Okyanus ile bağlantısının bu dağlardan dolayı kesilmesinden dolayı yazları çok sıcak kışın ise çok soğuktur.Bu iklim şartlarından dolayı tarım yapamamışlardır. Yerleşik hayat ve tarıma dayalı bir kültürde gelişmemiştir.Kıtlık yıllarında ve ekonominin kötü olduğu zamanlarda ise göç etmişler ya da akın düzenlemişlerdir. Bu göçebe yaşam tarzından dolayı yazılı belge ya da arşivler olmadığı için onlardan bize sınırlı eser, tarihi kayıt, bilgi ve belge miras kalmıştır Çok önemli bir eser olan Orhun Yazıtları ve bulunan el yapımı gündelik malzemeler dışında yazılı belge ve arşivler son derece azdır.

Aslında bir yandan bakılırsa halen çok iyi arşiv tutmadığımız da açıktır.Öyle ki üç kuşak önceki dedelerinin adını Anadolu da yaşayan çoğu Türk günümüzde bile bilmiyor.Oysa Avrupa da bir çok ailenin şeceresi kilise eliyle tutulmuştur. Bu nedenle İslamiyet öncesi Türk tarihini araştırmak çok daha meşakkatli hale gelmektedir. Öte yandan coğrafyanın bu denli geniş olması da yapılacak araştırmaların alanını genişletmektedir arkeolojik çalışmalar bir hayli zaman almasına neden olmaktadır.

İslamiyet öncesi Türk tarihi araştırmalarında başvurulan en önemli kaynaklarda komşu ülkelerin kaynaklarıdır. Türkler bu dönemde daha çok Çinlilerle ticari ve siyasi münasebette bulundukları için başvurulan kaynaklar büyük oranda Çin kaynaklarıdır.Bu dönemi araştırmaya çalışan bir araştırmacı Türk dilinin yanında dönemin komşu dilleri (Rusça, Çinçe,Tunguzca, Moğolca) bilmek durumunda kalmaktadır.

Tarih bilimi için bir kaynağın objektif olarak değerlendirilmesi bu kaynağın ne derecede referans alınması gerektiğini gösterir. Aksi takdirde iyi niyetlide olsak abartmalar yapabilir ya da haksız iddialarla karşılaşabiliriz.İslamiyet öncesi Türk tarihi 19. yüzyılda batılılar tarafından incelenmeye başladığında Türklerin kültür oluştaramayan barbar bir kavim olduğunu ileri sürmüşlerdi. Diğer yandan iyi niyetli olsada abartılmaktadır.Her iki durumda hassas olan tarihimize zarar vermektedir. Eski Çinçe bilen ve bu arşivleri araştırmış. Değerli tarihçilerimizden Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın (Kök Tengri'nin Çoçukları) eserinde de Çin'in kendi geleneklerinde Çin dünyanın merkezi kabul ediliyordu. Diplomatik ilişkilerde Çinliler Türk hükümdarlarına ve ileri gelen devlet adamlarına bazı ünvanlar sunmuşlardır bu ünvan sonuçlarında Türkler o sırada Çin'den güçlü olsa dahi bağışlanma şeklinde kaydedildiğini ve çin kaynaklarının incelenmesinin çok önemli fakat yeteri kadar objektif olmadığını ifade etmiştir.

İslamiyet öncesi Türk tarihinin bu zorluklara rağmen bilinmesi ve araştırılması önem arz etmektedir 19. Yüzyıldan itibaren Avrupa'da başlayan Türk Tarihi araştırmaları günümüzde Türkiye'de de ne kadar zor olsa da büyük bir ilgi, motivasyonla ve enerji ile çok çalışılması gereken bir alan olarak yerini almalıdır.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Günün Karikatürü Tümü

Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...

12
az bulutlu
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:14
Güneş 05:48
Öğle 12:51
İkindi 16:39
Akşam 19:45
Yatsı 21:12

Gelişmelerden Haberdar Olun

@