DOLAR
32,49 +0.04
EURO
34,90 +0.23
ALTIN
2.478,38 +0.65
BIST
9.530 0.00
BITCOIN
61.379 -4.69
12
07.01.2020, 09:32 421

Yanılsamadan, Acı Dolu Gerçekliğe: Brecht Estetiği

Oyun yazarı, şair, tiyatro yönetmeni ve kuramcısı olarak Bertold Brecht, ülkemizde aslında sinemacıların dahi pek yakından tanımadığı bir isim. Oldukça şaşkınlık verici bir durum bu. Nitekim klasik yapıtların dışındaki eserler modern sinemanın da artık en çok imkân tanıdığı işler olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde de artık klasik anlatının dışında olan yapımların daha fazla ilgi çekmeye başladığını görüyoruz.

Gelelim Brecht’in gerçekleştirdiği devrime. Bu devrimin üzerinden her ne kadar seneler geçse de özellikle sinemada hâkim kıldığı anlayış, devrimin de büyüklüğüne işaret ediyor. Peki, neydi bu devrim? Brecht, Aristotelesçi olmayan epik-diyalektik tiyatro anlayışıyla tiyatro sanatına büyük bir yenilik getirdi. Temsil ettiği tutum ise çağdaş, siyasal ve maddeci tiyatroydu. Tabi bu tutumu anlamak için Brecht’in eserlerinde kullandığı anlatı biçimini biraz daha detaylandırmamız gerekiyor.

Brecht’in eserlerinde kullandığı yöntem uyumsuz iki durumun ya da imgenin karşı karşıya getirilmesi suretiyle izleyende yadırgatıcı bir etki uyandırmaktı. Üstelik bunu, 1930’lu yıllarda Marx’ı okuduktan sonra temellendirmiş ve kuramsal olarak ortaya koymuştu. Brecht’in bu noktada klasik anlatıya yönelik tutumu gerçekten de devrimci bir bakış açısına sahipti. Kendisi, o güne deyin süre gelen ve izleyiciye sahnede gösterilen olayların gerçek olduğu izlenimini vermeyi amaçlayan, “yanılsama”ya (illusion) ve “öykünme”ye (mimesis) dayalı Aristo’cu tiyatroya karşı çıkıyordu. Çünkü bu anlatının kişiyi fiili bir “iyi”liğe sevk etmediğini, izleyiciyi pasif bir tutuma hapsettiğini düşünüyordu. Tiyatronun işlevinin “arınma” (katharsis) olduğunu savunan bu anlayışa karşılık Brecht, tiyatroya “yabancılaştırma etmeni” üzerine kurduğu epik tiyatro kuramını koydu. Bir süre sonra kendi koyduğu bu ismin kendi diyalektik kavramı için kısır kaldığını görecek ve epik tiyatro yerine, “diyalektik tiyatro” kavramını kullanmaya başlayacaktı.

Brecht’te naivete kavramı

Brecht’in estetik kuramının temelinde “native” kavramı bulunur. Kavramı anlamak biraz zahmetli olsa da “Brecht Estetiği ve Sinema” adlı yapıttaki bir örnekle anlatmaya çalışalım.

Elmanın ağaçtan düşüşü binlerce yıllık bir mevzudur. Elmanın ağaçtan düşmesi doğal ve olağan bir olaydır. Newton’a kadar da bu böyle olmuştur. İşte tam da bu noktada Newton, tüm gerekçelere rağmen, tüm açıklamaları bir kenara bırakarak bu olayı “anlaşılamaz” ve “yabancı” bir olay olarak gözlemlemiş, neden ve nasıl düştüğünü sorgulamıştır. İşte bahsettiğimiz bu “naiv” tutumu sonucunda da yeryüzünün en önemli yasalarından biri bulunabilmiştir. Buradan elmanın yere düştüğü olgusunun gerçeğin sadece bir yüzü olduğunu çıkarımsamamız ve gerçeğin ardındaki gerçek, görülmemiş ya da görülemeyen gerçekle ilgili olan keşifle de gerçeğin bütüncül bir şekilde algılanabilmesi sağlanabilmiştir.

Gelgelelim Brecht bu tutumu, estetik uygulamada, “insanlararası olaylar olarak, olaylar gerisinde olaylar” başlığı altında ise şöyle önermektedir: “Epik tiyatroda seyirci karşısına çıkarılan yapıtın konusu, insanlar arasındaki toplumsal ilişkilerden oluşan bir örgüdür. Olağandışı bir gözle görülmediği süre düşünülemez.” (Parkan 1983)

Buradan yapacağımız çıkarımla yine, insanlar arasındaki toplumsal ilişkilerin yanılsama (illüzyon) yaratan bir form ya da görünüş (apparance) haline gelmiş olduğunu düşünecek olursak, gerçeği açıklama ve dönüştürme hedefine yönelik estetik uygulamanın en temel amacına ulaşmış oluruz. İşte Brecht’in kuramında benimsediği anlayış da budur. Yani; bir şeyleri değiştirmek, alıcının konumunu yüceltmek, alıcıyı pasif konumundan çıkararak harekete geçirmek, alıcının sadece duygularına değil aynı zamanda aklına ve mantığına hitap etmek…

Nitekim Bertold konuya ilişkin düşüncesini şöyle paylaşır; “Asıl sorun katharsis yoluyla seyirciyi arındırmak değil, ama onu değişmiş bir insan olmaya doğru yönlendirmektir; daha doğrusu, tiyatronun dışında da kendisini tamamlamasını gerektiren değişimlerin tohumlarını onun içine ekmektir. ”

Seyirciyi harekete geçirmek

Tüm bu ifadelerin ışığında zannediyorum Brecht’i biraz daha iyi anlamaya başlıyoruz. Marx’ın kitaplarıyla tanışmasından sonra Brecht, tüm bu devrimi aslında “siyasi” bir motivasyonla gerçekleştiriyor.

Gençlik yıllarında şiir, düzyazı ve tiyatro üstüne yazan Brecht, yazar Carl Zuckmeyer, dramaturg Max Reinhart, tiyatro oyuncusu Helena Weigel, yönetmen Erwin Piscator gibi döneminin ünlü isimleriyle işbirliği yapar ve diyalektik materyalizmle yakından ilgilenir. Üniversitede Karl Korsch’un derslerine katılır ve Brecht’in ilk oyunları anlatımcı, dışa vurumcu (expressioniste) nihilizm izleri taşır. İşte bu noktada Büchner’in etkisi altında ve tarihle sıkı sıkıya bağlı bir başkaldırı anlayışına geçer. Brecht, seyirciyi etkilemeyi düşünmek yerine tiyatronun geleneksel yapısı üzerinde durur ve tek bir şeyi amaçlar; “Gerçek kavranabilir.”

Geliştirdiği sahneleme yöntemiyle de Brecht, seyircinin düşünsel etkinliğini harekete geçirmeyi amaçlamıştır. Bu yönteminin amacını ise şöyle açıklar; “Duygulandırma değil düşündürme, özdeşleşme değil bilinçlenme, duygu değil akıl.” Bu ilkeler sahnede “uzaklaştırma” ya da “yabancılaştırma” etkisi yaratmaya çalışan oyuncu kadar salondaki seyirci de yönlendiren ilkelerdir. Nitekim oyuncular kendi duygularıyla, canlandırdıkları tiplerin duygularını birbirlerine karıştırmadıklarını oyun boyunca göstermek zorundadırlar. Çünkü amaç başkalaşmak değil, göstermektir… (Bozkurt 1992)

Bu noktada Brecht’in devrimini daha iyi anlamaya başlıyoruz. Aristo’dan beri süre gelen ve doğayı taklide dayanan sanat, Brecht için, bu türden estetikte gerçeklik; görünür ve hesaplanabilir bir ticaret nesnesi olarak algılanır: insan alışkanlıklarını da içeren doğa, evrensel, sonsuz ve değişmez bir değerdedir. İşte bu anlayışa göre “öykünme” tek gerçeklik olarak doğayı taklit eder. Yine Brecht’e göre bu anlayışa göre sanat, bilinen nesnelerin varlığını aşılamış olur. Bu tabi dünyanın en azından bir şeylerin değişmesinin mümkün olduğunu düşünen ve olgu ile gerçekliklere, yabancı bir şekilde bakabilen -ki Brecht’çi bir kavramlaştırmayla bu yine karşımıza “naive” olarak çıkar- Brecht için kabul edilemez bir durumdu. Ona göre, önceden dondurulmuş örneğin; saltık, hakikat, aşk, ruh vb. kavramlarla alımlayıcının zihni dumura uğratılmış vaziyettedir. Tüm bu kavramlarla birlikte ortaya tek bir görüşün hakimiyeti çıkmaya başlayacaktır, mesela kapitalizm…?

Brecht’in eleştirel tiyatro kuramına gelince; gerçeklik, acı dolu insanlaştırma eyleminin çelişkili işlemiyle gösterilir. Doğa pek tabii ki değişkendir ve insan tutumuyla dönüştürülebilir. Bu anlayışa göre tarihsel ve toplumsal gerçeklik estetik varoluşun temelidir. Yine bu kurama göre evren çoğulcu açıdan ve olasılıklar göz önünde bulundurularak ele alınır. İşbu diyalektik estetiğin en yüksek ideali; sınıfsız toplum, özgürlük, yararlı ve üretken bir biçimde yaşamaktır. Bu kurama göre yaşamın nirvanası işte budur, daha önceden çizilmiş olduğu düşünülen sınırlara riayet ederek yaşamak değil tam tersine kendi yolunu, “özgürlük” ilkeleriyle çizmek, yeniden dizayn etmek ve bu yolda yaşamaktır.

Kaynakça

  • Bozkurt, Nejat. «Bertold Brecht.» Sanat ve Estetik Kuramları içinde, 227-239. İstanbul: Ara Yayıncılık), 1992.
  • Parkan, Mutlu. «Naivete.» Brecht Estetği ve Sinema içinde, 29-31. Ankara: DOST KİTABEVİ YAYlNLARI, 1983.
  • J. Losey, «L'oeil du Maitre», Cahiers du Cinema, No. 114, Aralık 1960.
  • Kulıle Wampe, Yön. S. Dudov, Sen. B. Brecht, E. Ottwald, Kam. G. Krampf, Müz. H. Eisler, Oyn. H. Thiele, E. Busch, M. Wolter, A. Fischer 1932.
  • Bemard Dort, "Pour une Critigue Brechtienne du Cinema", Cahiers du Cinema, No. 1 14, s. 39-4041.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
Günün Karikatürü Tümü

Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...

12
az bulutlu
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Namaz Vakti 18 Nisan 2024
İmsak 04:28
Güneş 05:59
Öğle 12:53
İkindi 16:37
Akşam 19:37
Yatsı 21:01

Gelişmelerden Haberdar Olun

@