Bir Batılılaşma Meselesi: Peyami SAFA
Toplumdaki ahlâk çöküntü, medeniyetin yarattığı bocalama, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmaları anlatan adam Peyami Safa.
Edebi Karakteri
Millî hayatımızı ve millî ruhumuzu iplik iplik dokuyan maddî ve manevî değerlere sahip ve hâkim bir yazar olan ve milletimizin mizacına, ruhî hasletlerine ve imânına uygun bir gazetecilik hayatı ve mücadelesi sergilemiş olan Peyami Safa, şüpheci, tenkidçi ve araştırmacı karakteri ve devamlı okuması sayesinde Batı düşüncesinin temel değerlerini de çok iyi kavramıştır. Sonra da bütün bu zengin bilgi birikimini ve kültürünü, doğuştan getirdiği üstün sanat yeteneği ve parıltılı zekâsı ile işleyerek değişik sahalarda yüzlerce kaliteli ve muhtevalı esere imza atmıştır. Roman ve hikâyeden tiyatroya, fıkra, sohbet, deneme ve röportaj gibi dergi ve gazete yazılarından araştırma ve inceleme kitaplarına, ilmî ve fikrî makalelere varıncaya kadar sayıları binleri bulan yazı yazmış, felsefe, sosyoloji ve psikolojiden hukuk, tıp ve târihe, edebiyattan musikî, resim ve öteki güzel sanat dallarına kadar hemen her alanda kalem faaliyeti göstermiştir. Gerçek mânâda bir imân ve ahlâk adamı olan Peyami Safa'nın bütün kitap ve yazılarının esas dokusunu batılılaşma düşüncesi ile millî ve manevî değerlere bağlılık ve saygı teşkil eder. Ömrü boyunca bu değerlere ters düşen bütün fikir ve hareketlerle üstün bir irâde gücü ile yılmadan mücadele etmiş, toplum hayatımızı sarsan ve onu bir buhran içine sürükleyen her türlü sosyal mesele ile insanın ruhî hayatı üstünde ısrarla durmuştur. Onun görmezlikten geldiği, kayıtsız kaldığı hiçbir insanlık meselesi yoktur.
Savaş, gelenekleri ve inanç sağlamlığını altüst etmiştir
Ona göre, Birinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda Darwin ve Freud gibi batılı bazı teorisyenlerin ortaya attığı görüşler ve bu savaşın sebep olduğu yıkımlar ve bunalımlar cemiyetlerin dengesini bozmuş, inanç sağlamlığına ve geleneklere bağlı nizamları altüst etmiştir. Buna ilâve olarak bizim toplumumuz bütün kurum ve kuruluşları ile çok yoğun bir batılılaşma hummasına da kapılmıştır. Bilen bilmeyen herkes, Batı kültür ve düşüncesinin peşine takılmış, ona kurtuluşun ve medenileşmenin sihirli bir değneği olarak sarılmıştır. Cumhuriyet kurulmuştur, ama savaşın yarattığı kargaşa ortamı, yol açtığı bütün bunalımlar fert ve cemiyet bazında tesirlerini sürdürmektedir. Bu arada, hızla Batı'ya açılan toplumumuzda bize yabancı görüş ve düşüncelerin, dinî ve millî değerlerimizin karakterize ettiği hayat tarzımıza uymayan ideal ve ideolojilerin gittikçe ağırlığını hissettirmesi, hattâ resmileşmesi, ister istemez karşı tepkileri de beraberinde getirmiştir.
Batı sorusunu yıllar önce sorarak bunun cevaplarını aramak ihtiyacını duymuş olan Peyami Safa'ya göre, biz batılılaşmaya değil, bir doğu-batı sentezine muhtacız.''Uzun bir zaman dilimi içinde çok farklı iki kültür dünyası arasında sıkışıp kalmış insanımızda bu ikilem (dualizm) bir şaşkınlık yaratmış, onda bir boşluk duygusu peyda etmiştir. Önce onu içine düştüğü bu aşağılık duygusundan, bu komlpleksten kurtarmak lâzımdır. Batılılaşmak, yani Batı'da gelişmiş olan medeniyete yönelmek bizim için elbet bir ihtiyaçtır. Hiçbir aklı başında aydın bunu inkâr edemez. Ama önce Batı'yı tanımak, onun temelinde yatan düşünceyi kavramak şarttır. Batı medeniyeti dediğimiz şey, eski Yunan ve Romadan gelen değerlerin, Hıristiyan ahlâkı ile daha da kuvvetlenmiş bir terkibinden ibarettir. O sadece pozitif düşünce, müsbet ilim ve teknoloji demek de değildir'' der.
Batı'ya şuursuzca yönelmek topluma zarar verir
Peyami Safa, Doğu'da herşeyin kötü, Batı'da ise iyi olduğu görüşüne katılmaz. Fakat Türk ve müslüman olduğu kadar Avrupalı gibi yaşamak ve düşünmek zorunda olduğunu söylediği Türk milletinin Batı'dan alması gereken bazı değerler olduğuna da inanır. Bunu gerçekleştirmek için ise, ona göre Türk düşüncesinin, Batı düşüncesinin temel unsurları ile devamlı temas ve münâsebet içinde bulunması şarttır. Tanzimat'tan beri o kültürden alınan bilgi ve fikir goncaları, ancak bu yolla dağınıklıktan ve perişanlıktan kurtularak bizim derdimizin çâresi olabilirler. Batı'ya şuursuzca, bilgisizce, plansız ve programsız bir şekilde yönelmenin bize kârdan çok zarar verdiğini, maalesef Tanzimat'tan beri de hep böyle hareket edildiğini savunan Peyami Safa'ya göre yapılacak iş, Batı ile ölçülü ve şuurlu bir hesaplaşmaya girişmek, onda olup da bizde bulunmayan ilmin ve tekniğin verimlerini alarak onları kendi değerlerimizle terkip etmektir.
Görüldüğü gibi Peyami Safa ruhçu (spiritualist) bir felsefenin ve dünya görüşünün savunucusudur. O itibarla da dini, milleti yapan en önemli faktörlerden biri olarak yüceltmek isteyen, dindeki derinliği, ilâhîliği duyan, sindiren ve nihayet bunları bir hayat tarzı olarak benimseyen insanlara hem saygı duyar, hem de her fırsatta onlara saygıyı telkin eder. Bütün eserlerinde bilhassa ruha ait endişe ve tedirginlikler taşıdığı, bütün dikkat ve hassasiyetini bazan zarif ve kibar, fakat daha çok da sert ve acımasız bir şekilde bu nokta üstünde yoğunlaştırdığı görülür. Ancak onun her türlü inançsızlığa ve Allahsızlığa (athéisme) ne kadar karşı ise, kaderci (fatalist) düşüncenin de o kadar karşısında olduğunu ifâde etmek lâzımdır.
Peyami Safa, sosyolojik ve târihî mânâda milleti millet yapan, insanı yücelten değerler üzerinde ısrarla durmuş, dinî, millî kültürün en kuvvetli unsuru kabul etmiş, hayatının pratikleri arasında yer vermese bile dinî değerleri savunmuş ve hele asla inkarcı (nihilist) bir tavır takınmamıştır. Geçmişi, yani tarihî boyutları olmayan bir gelecek tasavvur etmediği gibi, kendisini, inancı ve inananları horlamayı marifet sayan aydınlardan hep ayırmış, bu tür aydınlarla mücadeleyi millî bir görev bilmiştir. Millî ve manevî değerlerimizi fedâ etmeden, onları koruyarak gerçekleşecek bir batılılaşmadan yanadır
Özbalcı, M . (2015). PEYAMİ SAFA'NIN EDEBÎ ROMANLARINDA BATILILAŞMA PROBLEMİ VE DİNÎ HAYATIN İZLERİ . Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi , 8 (1) , 161-212 .
Günün önemli haber ve videoları WhatsApp kutunuzda! Telefon numaranızı yazın, hemen abone olun...
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
İmsak | 05:24 | ||
Güneş | 06:47 | ||
Öğle | 12:41 | ||
İkindi | 15:51 | ||
Akşam | 18:24 | ||
Yatsı | 19:42 |