-->
Mevzu TV | Mevzu sadece haber değildir.
2020-02-03 13:07:17

Türk Eğitim Sisteminde Başarı İçin

İhsan UZUN

03 Şubat 2020, 13:07

“Başkasının gömleğini giyersen üzerine ya dar gelir ya da bol.” diye bir söz vardır. Bizim eğitim sistemimizde bu söz vücut bulur. Başka ülkelerin eğitim sistemleri, başarı öyküleri, tecrübeleri dikkate alınmalı fakat bunu yaparken kolaycılığa kaçıp da taklit yoluna gidilmemelidir. Çünkü başka ülkelerin yaşayışı, kültürü, bakış açısı vs. sizinkilerle bir olamaz. Örneğin; Finlandiya’nın başarı öyküsü tüm dünyanın dikkatini çektiği gibi bizim de dikkatimizi çekmiştir. Nasıl başardı Finlandiya eğitim işini? OECD’nin üç yıllık aralarla düzenlediği sınavlarda üst sırada yer almayı nasıl başardı? 2003 ve 2006 PISA sonuçlarına göre Türk öğrenciler matematik okuryazarlığı, fen bilimleri okuryazarlığı ve okuma becerisi alanlarında 30 OECD ülkesi arasında 29. sırada yer almışken Finlandiya nasıl 1. sıraya yerleşti? Onlarda olup da biz de olmayan şeyler nelerdir?

Eğitim-öğretimin içinde “eğitim sistemi, eğitim politikası, müfredat, okul, öğrenci, veli, öğretmen, sosyal ve kültürel yapı, coğrafya” gibi birçok etken söz konudur. Başarı ya da başarısızlıkta sözü edilen faktörlerin birbiriyle uyum içerisinde hareketi etkili olmaktadır. Finlilerin bu başarısının arkasında yer alan eğitim sistemi içinde öne çıkan dört ana faktör ele alınmalıdır:

Öğretmen Yetiştirme Stratejisi Okul Hayatı Ülkede Öğretmenlik Mesleğine Bakış Öğretmenlerin Hizmetiçi Eğitimi Peki yapılması gereken nedir?

Öncelikli amaç, öğretmen yetiştirme stratejisinin değiştirilmesi olmalıdır. Başarılı ülkelerin başarısının arkasında iyi yetişmiş, başarılı, görev ve sorumluluğunun farkında olan öğretmenler vardır. Bu yüzden öğretmenlik programlarına en başarılı, sorumluluk bilinci yüksek öğrenciler seçilmelidir.

Öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsünün ve ekonomik düzeylerinin yükseltilmesi gerekir. Müfredat ve kitap yazımı şeffaf olmalı, gerekiyorsa anında sahadan dönütler alınmalıdır. Kitap yazımı sipariş usulü ile değil, yarışma usulü gerçekleştirilmelidir.

Öğretmen olabilmek için tezli yüksek lisans derecesi şart olmalıdır.

Hizmetiçi eğitim faaliyetleri üniversitelerin eğitim fakülteleri ile MEB’in ortak çalışmasıyla düzenlenmeli, ayrıca öğretmenlere teknoloji kullanımıyla ilgili ciddi hizmetiçi eğitimler verilmelidir.

Türkiye’nin her tarafında öğrencilere eşit öğrenme imkânlarının sunulduğu söylenemez. Bölgeler arası sosyal, kültürel ve ekonomik farklılıklar buna en büyük engeldir. Şehirden taşraya gidildikçe okulların fiziki ihtiyaçlarından tutun da öğretmen eksikliğine kadar, eşitsizliği artıran birçok neden sıralamak mümkündür. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, eğitim politikalarını yönlendirenlerin birinci vazifesi olmalıdır.

Başta bakanlık olarak öğretmenlere duyulan güven yeniden tesis edilmeli, bu güven duygusu topluma yayılmalı, ayrıca öğretmenlerin ekonomik düzeylerinin ciddi anlamda iyileştirilmesi gerekir.

Büyük kitleleri ilgilendirdiği için eğitimde yapılacak her türlü yenilik, risk, pahalılık ve özveri gerektirir. Diğer taraftan, yapılan değişikliklerin sonuçlarını almak için uzun bir zaman gerekebilir. Bu yüzden en ufak bir toplumsal tepkide değişim yapmak ve sürekli bir değişim hali, toplumun eğitim sistemine bakış açısını olumsuz etkileyecektir.

Özellikle metal yorgunluğu yaşayan, tükenmiş -bugün bunların sayısı oldukça fazla- öğretmenler, 3600 ek gösterge çıkartılarak bir an evvel emekli edilmeli; bunların yerine atama bekleyen, dinamik ve teknolojiye hâkim öğretmen adayları ciddi bir eleme sisteminden geçirilerek eğitime yeni bir heyecan katılmalıdır.

Öğretmenin performansının değerlendirilmesinde subjektif kriterler yerine, daha objektif ve evrensel kriterler kullanılmalıdır.

Geleceğe yönelik insan kaynağı planlaması yapılmalı, hangi alanlarda ve ne kadar yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyulduğu tespit edilmeli ve buna göre okullarda alanlar açılmalıdır.

Öğretmenlik mesleği herkese bırakılacak kadar basit bir meslek değildir. “Hiçbir şey olamazsan bari öğretmen ol!” anlayışından bu ülkeyi kurtaramadığımız sürece eğitim sisteminden ve sistemin çıktılarından bir şey beklememek gerekir.

Yorumlar (6)

Firdes Polat 4 Yıl Önce

Katılmamak mümkün değil. Kaleminize sağlık

Zeynel Abidin Kilic 4 Yıl Önce

Çok güzel yazı olmuş zihnine sağlık Ihsan hocam

Miraç usta 4 Yıl Önce

Çok isabetli tespitler sayın hocam.

Mehpare u 4 Yıl Önce

Yine çok yerinde bir tespit hocam

sdttzr 4 Yıl Önce

Ellerinize sağlık.

Ali uğur 4 Yıl Önce

Katılıyorum sayın hocam

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.