Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu ve ruhunu verdiği AK Parti, herhangi bir sıradan parti olmanın çok ötesinde, daha derin anlamlar ifade ediyor..
AK Parti, Kadim devlet geleneklerimizi oluşturan zincirde en önemli iki büyük devlet olan Selçuklu ve Osmanlı geleneği çerçevesinde, medeniyet değerlerimizin yeniden ihya ve inşası ile geleceğimizi nasıl kuracağımızı belirleyen ve temellerini atan bir kurum olarak, hem Aziz Milletimizin hem de Dünya Mazlumlarının milenyumdaki ümidi ve umudu, küresel emperyalist zalimlerin de korkulu rüyası oldu!
Mazlum coğrafyalar, adalet arayan masumlar, ezilen, sömürülen dünya halkları, AK Parti’nin liderlik ettiği Türkiye’yi, küresel egemenlerin zulümlerinden ve sömürülmekten kendilerini kurtaracak bir güç ve sığınılacak bir liman olarak gördüler.
Bütün dünya mazlumlarının umudu olan AK parti, herkese gönlünü açan, medeniyet değerlerine sahip, vizyon sahibi, samimi, beklentisiz, adanmış kimselerden oluşan kadroları ile YENİ BÜYÜK TÜRKİYE’ye hızla yürüyebilirdi ancak!..
Nitekim Reis, geçtiğimiz yıl il ve ilçe kongreleri öncesinde mevcut kadroların bir çoğundan memnun olmadığını, "Bize yeni Ömerler lazım" sözleriyle açık ve net bir şekilde belirtti bir konuşmasında..
Modern zamanların Ömerlerini arıyordu..
Adaleti, merhameti ve ihlasla Hakk'a hizmeti kuşanmış Ömerleri..
Bu devirde kutlu davanın bayrağını geleceğe taşıyabilecek adanmış insan bulmak biraz zor görünse de, aslında, Reis'in, AK Parti'nin hem MYK hem de MKYK üyeliğine görevlendirdiği, Cihannüma Derneği'nin Genel Başkanı Sayın Mustafa Şen ve yine MKYK üyeliğine görevlendirdiği Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen onursal başkanı Sayın Ahmet Gündoğdu, son olarak İstanbul İl Başkanlığı görevini verdiği Cihannüma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Sayın Osman Nuri Kabaktepe gibi, milletin ve ümmetin beklentilerini karşılayacağına inanılan, müktesebatlarıyla, teşkilatçılıklarıyla, davalarına adanmışlıklarıyla maruf halis adamlar, gerek parti tabanında, gerek Türkiye kamuoyunda ve gerekse bizi dikkatle takip eden İslam Ülkelerinin halkları arasında yepyeni bir heyecan dalgası oluşturdular.
Çünkü, hayatlarını Hakikate adayan, dava için dünyalık her şeyden vazgeçen asil adamların taşıdıkları ruh, milletin ve ümmetin menfaatlerini, kendi menfaatlerinin üzerinde gören bir ruhtu!
Bu ruhun, nefislerini, ideallerinin emrine vererek, tüm nefsani arzularını Allah'ın rızası yolunda eritip, dosdoğru istikamet üzere yürüyen ve ma'şeri vicdanın sesi olan bir ruh olduğunu, tüm Ehl-i Cihan gayet iyi biliyordu!
. . .
Reis’in mücadelesine gölge düşürenler ve “O”nunla kaygısı ve kavgası bir olmayan ama temsil ve yetkili makamlarda “O”nun adıyla “yolunu bulanlar” yüzünden yaşanılan kan kaybının hafife alınacak tarafı yok!
Makamları, millete, ülkeye ve insanlığa hizmet vesilesi değil de, menfaat aracı olarak görenlerin;
GELECEĞİ, ADALET VE MERHAMET ÜZERE YENİDEN İNŞÂ ETME İDDİASINDA BULUNMASI İMKANSIZDIR!
Her yönüyle öze dönüş kaçınılmazdır!
AK Parti, yeni bir fırsat daha yakaladı. Bunu çok iyi değerlendirmeli ve gerek teşkilatın her kademesinde, gerekse milletvekili ve belediye başkanlığı seçimlerinde, yeni Ömerleri, yeni Abdülmecidleri bularak, işe koşmalıdır!
Doğrularla, akıllı, dürüst, bilgili, cesur insanlarla birlikte olunursa, Allah’ın yardımı ile o zaman başarıya ulaşılır.
* * *
Reis'in, Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı yaptığı yıllarda tanıdığı Abdülmecid'in hikayesini de, bundan sonraki yazımızda kaleme alalım.